18 Nisan 2014 Cuma

Çok Sevip,Özür Dilemeyin

...Bu da bir şarap olmalı şimdi boşluğu dolduracak
İçince bir korsan ağzıyla içmeli
Eskidir, yorgundur, kayıptır diye yüzler
Bir sinek bir sinek mi vurunca öldürmeli
Ve sinek oldu muydu hafif bir uzaklık olur
Olur ya, hem biraz dargındır hem biraz evli
İnsan sevdi miydi buna bir çare düşünmeli.

Yazıma Edip Cansever'in  ‘Beyaz Atlar Surlara’ şiiriyle giriş yapmış olayım.Malum önümüz mayıs ve Edip Cansever’i anacağız Mayısın son günlerinde..(Mayısın son günü ve Haziranın da önemini unutmamak gerekir.Gezi'ye de selam olsun)
Tabi benim bu yazıya başlarken aklımda Edip Cansever yoktu doğrusu.Hatta bu yazıya başlama sebebimi de anlatayım size.
Günü bitirmiş eve gelmiş uzanırken,çok eskilerden bir arkadaşım(ki artık kendisiyle görüşmem) mail atmış.En son hukukum kendisiyle 2008'deydi herhalde.bu arkadaş,o dönemde her gün mutlaka çat kapı uğrardı bize. Lavabonuzu kullanayım,yok arabamı buraya park ettim geçerken bir uğrayayım dedim,işte arkadaşıma gelmiştim sizin de ışık yanıyor bla bla.. hayır işin komik tarafı o dönemde Beşiktaş’ta oturuyordum fakat Beşiktaş her ne kadar merkezi bir yer olsa da,bildiğin dağ başında gibi bir şeydik.Ben eve gelmeye üşeniyordum ki kaldı uğranılacak bir yer olsun.Mahallemiz desen ayrı eğlence.(bunu da bir ara anlatırım uzun uzun?/ Hülya’nın,İstanbul’un en iyi semtlerinin varoşlarında yaşadığı ilginç hikayeler J )Bak yine dağıtıyorum konuyu..
İşte bu arkadaşa en son dedik yani olmuyor böyle,gelirken bir haber ver çat kapı geliyorsun durmadan.müsait miyiz diye bir ara sor arkadaş. Aman sen misin bunu diyen.bir mail döşemiş o yıllarda.Biz saygısızmışız,öyleymiş böyleymiş.. ‘ayıya sormuşlar :’evin nerede?’ diye, ‘öroğeareğrrrr’ demiş kafalarını yemiş’ hesabı yazmışta yazmış.O gün bu gündür görüşmeyiz kendisiyle.Bugün kendisinden gelen maili görünce şaşırdım doğrusu.Özür dilemiş.Yeni bir hayata başlamanın arifesindeymiş ve kırdığı herkesten özür dilemeye karar vermiş.’noolurr affet’ demiş işin özü.Sonra düşündüm ki; bu arkadaş niye böyle hamle yapma ihtiyacı hissetti? Aklıma gelen tek şey;kuantum oldu.yani evrenden ne istiyorsan onu söyle,herkesten özür dile,enerjini doğru kanalize et bıdı bıdı..Hani bana kızan arkadaşlar olabilir ‘bıdı bıdı ne?’ diye de hayatımın bir döneminde,gerçekten yoğun olarak denedim bu yöntemi ama şimdi düşününce kendime sadece gülüyorum.
Kuantumun hayatıma girişi ve çıkışının kısa hikayesini size anlatayım da siz de gülün biraz J
Bir gün bir arkadaşımla buluştuk yemek yemek için.Sonra havadan sudan konuşurken,bana bir kadınla tanıştığını ve kadının kuantum konusunda uzman olduğunu anlattı.bir çok telkinde bulunmuş kendisine ve bu arkadaşım da:’deneyeyim bakayım,ne kaybederim ki’ demiş ve bu kuantum yöntemini denemiş.Kadının,arkadaşımdan yapmasını istediği şeylerden biri de,hayatında şu an küs olduğun bir kişiden her anında içinden ;’x seni çok seviyorum ve senden özür diliyorum’ demesini istemiş.bunu yapan arkadaşım da gerçekten bir süre sonra bu küs olduğu kişiyle karşılaşmış.(durumun ayrıntısını anlatmayayım da)Hayır şimdi buraya kadar her şey normal. Benim de gayet ilgimi çekti mevzu.eksik kalır mıyım hiçJdur bakiim bir de ben deneyeyim dedim. Ama o kadar içten ve inanarak yapıyorum ki bu telkinleri,her anımda her saniyemde sadece bu cümle var aklımda; y seni çok seviyorum ve senden özür diliyorum.Kendimi kaybetmişçesine.Yemek yerken,yürürken,çalışırken,trafikte ışıklarda durduğumda,çok ciddi bir toplantı yaparken aklımdan geçen yegane cümle bu.(bu arada ‘y’ dedim isim vermek istemedim öylesine bir harf salladım) aradan 1 ay geçti hiç bir b*k olmadı.ben de 1 ayın sonunda kuantuma karşı bütün inancımı kaybettim doğrusu. Yani bence kuantumu bulan kişi bile benim kadar içten istememiştir hayatında hiçbir şeyi.Yani isteyerek/hissederek  yapmamışsındır diyemez kimse bana.Diyenin alnını karışlarım.Kendimi kaybettim lan 1 ay boyunca.Tabi benim bir şeyleri yanlış ya da eksik yapmış olma ihtimalim de olabilir ama evren en azından bana küçük bir teselli ödülü verebilirdi niyetimden ötürü ama nerdeee...
İşte diyeceğim o ki; bu bana mail atan arkadaşımda muhtemelen kuantumla tanıştı ve hayatının değişeceğini filan düşünüyor.Neyse ben de zaten cevap atmayacağım.Enerjisi ben de takılı kalsın da hiç bir istediği olmasın.Uyuz oluyordum zaten iyi oldu böyle.Sığırın tekiydi.Ben o kadar iyi enerjiler yollayayım evrene,nerede anormal var beni bulsun arkadaş. Adaletin bu mu dünya?
Anormal demişken hazır, tahammülüm kalmamış benim onu fark ettim. Eyvallah hepimizin anormal davrandığı zamanlar olur ama bu bazılarında had safhada. Yani onlara da üzülüyorum ama benden mümkünse uzak olsunlar.bir şekilde bana kalırsa işleri affetmem.bak bunu da deneyeceğim.içimden 1 ay boyunca durmadan bu telkini vereyim belki işe yarar.ya da tam tersini söyleyeyim ,ne istesem olmuyor zaten.
(Ama aşıklara sözüm yok.Aşık olanlarda bir anormalleşmeler bi şeyler filan oluyor ya o başka bir şey tabi.)
Yine yazıyı çoban salatası yaptımJ kafanızı ütülediysem hemen evrene mesaj yolluyorum:
(kafasını ütülediğim insanları çok seviyorum ve hepsinden özür diliyorum.) x 1000 kez J














Saygılar. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder