İnsanlar değişmiyorlar,bunu artık anladım.Aslında daha çocuk yaşta yarattığın figürü değiştiremiyorsun işin özü. Mesela benden yola çıkalım.(malum ben zaten yoldan çıkmış bir insanım)
İnsanların algılarının kapalı olması halinden istifade etmeye bayılırım.(kimi zaman saflıklarından da yararlanmıyor değilim hani) Yanlış anlaşılmasın, ben insanlarla uğraşmıyorum aslında kendi ayaklarıyla gelip malzeme veriyorlar. Zaman zaman bir çoğumuza olmuştur; bir ortamda geyik yaparsın ama çok belli hani söylediğinde gerçeklik payı olmadığı.Maksat gülüp geçmek. Sonra biri gelir ve söylediklerin ciddiymiş gibi yorum yapar veya bir tepki verir.İşte o an kendimi durduramam bu dakikadan sonra üzgünüm ama söylediklerimin ve yaptıklarımın arkasındayım!!
İşte bunu ilk yaptığım zamanları hatırlıyorum ve daha 8 bilemedin 9 yaşımdaydım. Tatildeyiz. Bir arkadaşımla denizde oynuyoruz. Denizde de denizanaları var. Bende bir tane denizanasını elime aldım ve arkadaşıma gösterip' bak bu denizanası uyuyor 'dedim ama hani niyetim onu kandırmak filan değil maksadım boş konuşmak.Arkadaşım da ' aaaa nerden anladın' dedi.Ben de kendimi durduracak değilim.Başladım yazmaya.İşte ben uzun zamandır denizanalarını araştırıyorum.bununla ilgili ansiklopediler var onları okuyorum ama o kadar desteksiz sallıyorum ki bir ara kendimi kaybetmişim ve en son kurduğum cümle arkadaşıma, beni aslında yurtdışında bir okuldan çağrıyorlar araştırmalarım ve denizanaları hakkındaki engin bilgilerimden dolayı benden bilgi almak istiyorlar ama bilmiyorum filan dedim.Arkadaşımın bana hayran bakışları ve yüzündeki o saftirik ifadeden o kadar etkilendim ki ona gerçeği söyleyemedim.Neyse bizim bütün gün konumuz denizanaları hakkındaki eşsiz bilgilerimdi.Tabi bir yandan da uygulamalı olarak gösteriyorum bu denizanası şuanda yemek yiyor,bu denizanası oyun oynuyor filan filan.Tabi gün bitti ertesi gün ultra saf arkadaşım diğer arkadaşlarına anlatmış.Hepsi geldiler bize de anlatsana bu ne yapıyor, şu ne yapıyor diye.Ben de tabi yiğitliğe bok sürdürmeyeceğim 'efenim bu şuan da sanırım rahatsız başı ağrıyor ' gibi saçma şeyler söylüyorum.Hepsi o kadar etkilenmişler ki annelerine anlatmışlar ve en sonunda kendimi bu arkadaşlarımın birisinin annesine denizanasıyla yapılabilecek çok leziz bir yemek tarifi verirken buldum.(umarım beni ciddiye alıp yapmamıştır.) Hani mevzu 'delinin biri kuyuya taş atmış, kırk akıllı çıkaramamış' hesabı.
Üzüldüm bak şimdi düşününce koskoca kadınla ta?ak geçmişim.
Şaka şaka hiçbir dakikasında üzülmedim.Çokta eğlendim.
Velhasıl kelam hala böyle davranmaktan vazgeçemedim.Malzeme gelince karşımda kim olduğunun hiç önemi yok çok pis gaza geliyorum.Hatta karşımdaki çok inanmışsa bana, gerçeği hiçbir zaman söyleyemiyorum.
Yani şöyle oluyor ki; evet kabul ediyorum ben zaman zaman uyuz bir karakterim.Diyelim ki, bir çok insan da aynı anda ya da farklı zaman aralıklarında bana sinir olabiliyor ama hepimizin daha çocukluğumuzdan itibaren adeta genetik kodlarımıza yerleşmiş gibi kötü huylarımız var ve bunları kaç yaşında olursak olalım sergilemeye devam edeceğiz ben sadece bunları dile getiriyorum o kadar.
Yoksa hepimiz cin gibiyiz maaşallah!!
Saygılar..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder